Yaratıcılık Ritüelleri 39 / Mine Söğüt : “Yazmak için tek ihtiyacım istek!”
“Diken üstüne ilerlenen, nereden neyin çıkacağı belli olmayan kurmacalar okumayı ve yazmayı seviyorum.”
"Yazdıklarım dünya üzerinde yaşananların yanında hafif kalıyor"
Bir nevi dertleşme kitabı bu: Garip Bir Yer
“Ritmiyle, dokusuyla, isyankarlığıyla içten içe bir kaplumbağa manifestosu dillendirmeye çalıştım.”
Unutmayı seçtiklerimizle hatırlamaya cesaret ettiklerimiz arasındaki boşluk...
Yaratıcılık Ritüelleri 25 / İsmail Güzelsoy: "Hikaye esastır, onu iyi anlatmak ve lezzetli kılmak…"
“Benim için bir başkasına giden yol edebiyattan geçiyor.”
“Ben okuyucu tarafında kendime göre sıkı bir mesai yaptıktan sonra öykü yazmaya başladım.”
"Keskin sınırlarla ayırdığım, istediğim zaman girip çıktığım bir evren"
“Dünyayı anlamlandırmanın yollarını edebiyatın içinde buldum.”
“Şehrazat olup hikâyeler anlatmayı çok seviyorum”
“Dünyaya gelmiş olmamız başlı başına bizi değerli kılıyor.”
"Yazarın kendisini var eden, büyüten toplumdan bağımsız metin üretebileceğini düşünemiyorum"
"Metnin, yazarın yorumundan bağımsız olarak ele alınması metne güç verir"
“İyi insan olup insanları doğru yola çağırmak için peygamber olmana gerek yok”
Dünyaya kadın eli değmeli; Renkli Çiçeklerim Var
"Erken büyümek zorunda kalanların kemiklerinin sesi"
"Böylesine saldırgan ve gürültülü sayılabilecek bir dille hiç yazmamıştım"
Sahnede yaşamak dedikleri bu olsa gerek!