top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook
Ara
Yazarın fotoğrafıLitera

Başkalarının Kanı

Simone de Beauvoir, Başkalarının Kanı’nı Nazi işgali altındaki Paris’te, 1941-1943 arasında, yaşadığı otelde ısıtma olmadığı için her sabah gittiği Café de Flore’da yazdı.


"İnsanlık için daha iyi olacağına inandığımız bir amaç uğruna başkalarının hayatını, kanını feda etme hakkına sahip miyiz?"

Nazi işgali altındaki Fransa’da, direnişin liderlerinden Jean Blomart ölüm döşeğindeki sevgilisi Hélène’in başucunda sabahı bekliyor. Sevgilisini ölüme sürükleyen göreve o göndermiştir ve sabah olmadan, başkalarını da benzer bir kadere gönderip göndermeyeceğine karar vermesi gerekmektedir. Blomart, hem toplama kamplarda ölen Yahudilerden hem de suikasta uğrayan Polonyalı direnişçilerden sorumlu olduğunun farkındadır. Zaten direnişe katılmaya karar vermesinin nedeni budur. Ama bir soru aklını kurcalar: İnsanlık için daha iyi olacağına inandığımız bir amaç uğruna başkalarının hayatını, kanını feda etme hakkına sahip miyiz?


Simone de Beauvoir, Başkalarının Kanı’nı Nazi işgali altındaki Paris’te, 1941-1943 arasında, yaşadığı otelde ısıtma olmadığı için her sabah gittiği Café de Flore’da yazdı. 1945’te yayımlanan kitap, “The Blood of Others” adıyla Claude Chabrol tarafından sinemaya uyarlandı.


Simone de Beauvoir, İlköğretimini Katolik okullarında gördü. Babasının yönlendirmesiyle 1925’te matematik, felsefe, edebiyat ve dil alanlarında yükseköğrenimine başladı. 1928 yılında Sorbonne’dan diploma alan dokuz kadından biriydi. École Normale Supérieure’de felsefe öğretmenliği sınavlarına hazırlanırken hayat arkadaşı olacak Jean-Paul Sartre’la tanıştı. 1929-1943 arasında, Marsilya, Rouen, Paris gibi şehirlerde lise öğretmenliği yaptı. 1943 yılında yazdığı Konuk Kız ilk edebi eseri olarak görülür. Ardından Başkalarının Kanı (1945), Bütün İnsanlar Ölümlüdür (1946), Mandarinler (1954 Goncourt Ödülü), Güzel Görüntüler (1966) ve Yıkılmış Kadın (1968) geldi. Bir yazar için yaşamın mutluluğu ile yazmanın gerekliliği arasında seçim yapmanın imkânsız olduğu fikri otobiyografik yazılarının temelini oluşturdu. Bir yanda paylaşılan bir mutluluk öte yanda da hayat kurtaran bir sıkıntı varken, kendini eserlerinin nesnesi yaparak bu ikilemden biraz olsun kurtuldu. Dünya çapındaki feminist hareketin kaynak eseri olmuş İkinci Cins (1949) kitabının dışında de Beauvoir’ın birçok felsefi ve teorik metni vardır. Elli bir yıllık hayat arkadaşı Jean-Paul Sartre’ın ölümünden sonra Simone de Beauvoir Veda Töreni (1981) ile Sartre’la mektuplaşmalarının büyük bir kısmını yayımladı. Ölümüne kadar, Sartre’la birlikte kurdukları Les Temps Modernes dergisine katkıda bulunmaya ve feminizm hareketiyle olan dayanışmasını da her fırsatta çeşitli yollarla göstermeye devam etti.


BAŞKALARININ KANI

Simone de Beauvoir

Everest Yayınları, 2023

Çeviri: Ebru Erbaş

293 s.

Comments


bottom of page