Bir çeviri sorunu
Nimet Karadeniz yazdı: Rus romanlarında adı sıkça geçen, kimi eserlerde özel bir yere sahip olan, doğal olarak hem Rus edebiyatı ve hem de bir biçimde Moskova ile bağı bulunan pek çok kişinin aşina olduğu bir yerden, bir isimden ve bu ismin çevirisinden söz etmek istiyorum: Serçe Tepeleri.
Hani şu ünlü Moskova (Devlet) Üniversitesinin bulunduğu, önünde yay gibi Moskova Nehrinin, ardından o ünlü Olimpiyat Stadının, Kızlar Manastırı kompleksinin ve eski Moskova siluetinin uzandığı, turist kafilelerinin bir seyir terası olarak illa ki götürüldüğü tepe…
Burası, Moskova Nehrinin güneybatısı boyunca uzanan ve eski Moskova’ya hâkim yüksekçe bir kıyı şeridi. Orijinal adı Vorobyovıe Gorı - Воробьёвы горы (“o” harfleri biraz uzatılarak “Vrabyôvıye Gôrı” olarak okunur). Bire bir çevirisi “Vorobyov Tepeleri” olmasına karşın pek çok tepeden değil, sadece yekpare bir yükseltiden ibarettir. Bu yüzden Türkçeye “Vorobyov Tepesi (Vrabyôf Tepesi) diye aktarılması daha doğrudur.
Söz çoğul/tekil kavramından açılmışken burada bir parantez açıp biraz gramere bulaşmaktan bir zarar gelmez diye düşünüyorum. Rusçada pek çok isim tekil olmasına karşın çoğulmuş gibi ifade edilir. “Paralar, Tepeler, Göletler, Kapılar, Gözlükler” vs şeklinde çoğul yazılan isimler çoğu zaman aslında bir tanedir. Bu yüzden Rusça çevirilerde sıkça yapılan yanlışlardan biri de bu isimlerin çoğul olarak çevrilmesidir. “İvan kapıları açtı ve salona girdi.” Biçiminde yapılan birebir çeviride aslında adı geçen kapı (dver’ – дверь) tekil bir isimdir. Eski usul, çift kanatlı kapılar için anlamlı olan bu ifade (dveri - двери) çeviride pekâlâ bir felaketle sonuçlanabilmektedir.
“Usta ile Margarita” çevirisinde söz konusu çoğul-tekil sorununa güzel bir örnek var. Malum, olaylar bir parkta başlar. Parkın adı “Patriarşie Prudı”, yani “Patrik Göletleri”. Oysa o parkta sadece bir tane gölet vardır ve doğru çevirisi (eğer çevirmek gerekirse elbette) “Patrik Göleti” olmalıdır.
Tekrar Vorobyov Tepesine dönecek olursak:
Bugün, yukarıda da söz ettiğim gibi üzerinde bulunan Moskova Devlet Üniversitesi ile özdeşleşmiş bulunan bu yüksekçe yamacın adı değiştirilip 1935-1999 yılları arasında “Lenin Tepeleri” olarak literatüre geçmiş olsa da sonradan tekrar eski adına kavuşmuştur.
Tepe, adını, 14.yy.da burada kurulmuş olan köyden (Vorobyevo – Воробьево), daha doğrusu o köyün bir Boyar olan sahibi Vorobyov’dan (Vrabyôf) alır. Şimdi, işin tarihçesini bir yana bırakıyoruz ve şuna dikkat ediyoruz. Ne köyün, ne de köye adını verdiği düşünülen Boyarın ismiyle “serçe” sözcüğünün bir ilgisi yok! Ortada sadece fonetik bir benzerlik var, o kadar. Şöyle:
Boyarın/köyün adı: Vorobyov/Vorobyevo
Serçe: vorobey –воробе́й (“vrabey” okunur).
Eğer Rusça “Serçe Tepeleri” dememiz gerekiyorsa “Vorobeynıye Gorı” (okurken vrabeynıye gôrı) dememiz gerekir, “Vorobyovıe Gorı (vrabyôvıye gôrı” değil!
Bu kadar!
İşin vahim olan kısmı ise on yıllardır ve ısrarla “Serçe Tepeleri” olarak çevrilmiş olması, bunun devam ettirilmesi ve herkesin yaptığı işin doğruluğundan emin olması. Hoş, İngilizceye çevrilirken de “serçe” diye çevirmiş birileri zamanında. O cenahta da aynı yanlış da sürüp gitmiş.
Sonuçta özellikle “Usta İle Margarita” çevirilerine baktığımızda bu yanlışın feci şekilde tekrarlandığını görüyoruz. Burada yayınevi/çevirmen isimlerini saymanın bir anlamı olmadığını düşünüyorum; neredeyse her yayınevinin bastığı ve farklı isimlere çevirttiği eser böylece naif bir yanlışın kurbanı olmuş durumda (*). Ne yazık ki…
___________________________________
(*) “Sel Yayınevi” ve çevirmenini tenzih edip bu listenin dışında tutmak gerektiğini düşünüyorum. Tepenin adını doğru yazan ve dipnotunda bu ismin nereden geldiğini belirten yalnızca onlar var gördüğüm kadarıyla.
Comentários