Çıplak Kalpler Birbirine Sarılır
Ece Karaağaç, gazeteci, yazar Elçin Poyrazlar'ın, bu kez tarikatların, sahipsiz çocukların ve sürreal intikamların dünyasında gezen başkarakteri Suat Zamir'in yer aldığı kitabı Çıplak Kalp üzerine yazdı: "Polisiyenin bel kemiği olan merak unsurunu roman boyunca sürdürmeyi başaran yazar her ne kadar okura takip etmesi için küçük ekmek kırıntıları bıraksa da sırrını son ana kadar açık etmiyor."
Ece Karaağaç
Komiser Suat Zamir’in maceraları, Ecel Çiçekleri ve Kayıp Yüz’ün ardından Çıplak Kalp ile sürüyor. Gazeteci kimliğinin yanında bir dizi polisiye romanıyla tanıdığımız Elçin Poyrazlar dişli, cesur ve feminist başkarakteri Suat Zamir’in peşinde bu kez tarikatların, sahipsiz çocukların ve sürreal intikamların dünyasına dalıyor.
Çocuk Şube’ye sürülen Suat Zamir’in karşısına “babasının çıplak kalbinin bir kutuda geldiğini,” söyleyen ve kardeşlerini doyurmak için hırsızlık yapan küçük bir çocuk çıkmasıyla açılan hikâye daha ilk sayfalarında okuru içine alıyor ve son ana kadar temposunu koruyor. Polisiyenin bel kemiği olan merak unsurunu roman boyunca sürdürmeyi başaran yazar her ne kadar okura takip etmesi için küçük ekmek kırıntıları bıraksa da sırrını son ana kadar açık etmiyor.
Maceralarına Ecel Çiçekleri ile başlayan ve Kayıp Yüz ile devam eden Komiser Suat Zamir’in her hikâyede biraz daha kendini bulduğunu, her seferinde daha da çok ete kemiğe büründüğünü söylemek yanlış olmaz. Suat Zamir her haliyle, Poyrazlar tarafından Türk polisiye edebiyatına kazandırılan gerçek bir feminist ikon. Karakterin bana göre en cazip yönü ise sadece ülkemizde değil, dünyada polisiyenin erkeklerin dünyasına ait olduğu ve maço, sorunlu erkek dedektifler etrafında şekillendiği yanılgısını yerle bir etmesi. Suat Zamir her ne kadar erkeksi bir imaj çizse de cinsel kimliğinden sıyrılmış bir karakter değil. Poyrazlar bir kadın dedektif yazmanın ancak onu erkekleştirmekle mümkün olduğu yanılgısına düşmediği gibi, feminist bir dedektif yaratmak uğruna dişilik stereotipilerine de sığınmıyor.
Gazetecilik terbiyesinden gelen ve aktif olarak gazetecilik yapmayı sürdüren Poyrazlar, önceki romanlarında sinyallerini verdiği ve adım adım ilerlediği siyasi polisiye alanına Çıplak Kalp ile tümüyle girmişe benziyor. Değil yayın organlarında ya da romanlarda, gündelik hayatta dahi üzerine konuşulmaya korkulur bir hâl alan cemaatler ve tarikatlar konusuna cesur bir giriş yapan yazar, yeni zenginlerin menfaat ağlarına değinmekten de çekinmiyor. Son olarak mağdurun adaletini metinlerarası bir ilhamla tasarlayan yazar, Shakespeare’in belki de en politik eserlerinden biri olan Macbeth’e bir selam göndermeyi ihmal etmiyor.
Çıplak Kalp sadece polisiyeseverler için değil, kendini bir hikâyeye kaptırıp gündelik hayatın dertlerini bir süreliğine de olsa unutmak isteyenler için de harika bir seçim. Şimdiden iyi okumalar dilerim.
ÇIPLAK KALP
Elçin Poyrazlar
Doğan Kitap, 2023
Comments