enis batur*
tan doğan yazdı: “2024 pen şiir ödülü”nden ötürü enis batur’u kutlarken…
hamiş: söz konusu yazı 15 nisan 2019 tarihinde kaleme alınmış olup, ilk kez yayınlanmaktadır.
tan doğan
“minerva'nın baykuşu ancak gün baterken uçmaya başlar” /
georg wilhelm friedrich hegel
ben, (hiç görmesem de/tanışmasam da kendisiyle) gezgin-yazar mı, yazar-gezgin mi diye sormadım hiç, kendime; yazdıklarının, gezdiklerinden fazla olduğunu düşündüğümden. ‘çekiliyor’ gibi günden güne, ‘insan’dan ‘doğa’ya ––––“az insan, çok doğa eder ve de pek çok ‘yazı’ ” dizgesini (bir ‘özgün yazar’ söylemince) dillendire dillendire… (jacques-marie emile lacan’ın “gerçekçi ol, olanaksızı iste” sözünce) bir ‘üst-dil’e varmak üzre, (karl jaspers’ça ve de ‘felsefece’) “yolda olmak”tan yana, (dağları, denizleri; kulübeleri, bulutları hep sevecek) bir ‘yolcu-yazar’ diyorum –işte–, o’na. ne konu ne içerik ne biçim ‘ana-dert’tir ‘yazarım’a, biçemin, dahası ‘dil’in dışında. ‘delice yazma sayrılığı’/(sağaltımcısı), ‘tanrı-dil’e ulaşma ve onu aşma eyleminin vargısı ––‘türesi’ bence. ‘okuya-yaza-yaşaya’ yolculuğu/emeği, azımsanacak denli değil (çoğun bu topraklarda soluk almaya çabalayan/çırpınan biri için…) ‘kalem’i ‘gül’ (gülkalem) ––bu kesin: köz-kül harmanı bir (melûn) kalem. ‘geze-göre-yaşaya-yaza’ bir ‘yolcu-yazar.’ ‘kalem’le körkuyu kazmak, işi/usu/tini/gönlü ––gibi. ‘iz sürücü yazar’ da bir başka adı (‘mekik’ dokur dünya’da.) ne kadar çok şâir, yazar, felsefeci, sanatçı vb. ‘tanış’ı! (‘hep aç’tır; ‘çoklu beslenme’si söz konusudur, ‘yazı(n)ca.’) ––––ve ne kadar ‘yalnız!’ evrensel ulak: her ‘haber’i yazı-yorum. ekin insanı, düşün adamı; ne ki, ‘yazar.’ ‘yazma(k)’, öyle ki, ‘ölümsüz/sonsuz-biricik aşk’ı, ki ‘ölür’ bir onun için, ‘kalem’ini yaka-kıra. biraz ‘deli’, çokça ‘öke’: anlağı derin (yeteneği ve emeği denli) diyorum, ben.
ben, yıllar yılı, yerler yeri, altmışına merdiven dayayan bir ‘okur’uyum o’nun. ‘yazı’ları üzre düşünürüm, içre duyumsarım ––hâlimce. kuyularının, dehlizlerinin derinliklerinde dolaşmak pek hoş, tümce tümce, sözcük sözcük. bazan, “bildiğiniz her şey yanlış” olur, jean baudrillard’ca; bazan, (husserl ve heidegger sularını içip/aşıp), “ben”, “öteki” olur, “öteki” de “ben”, emmanuel levinas’ca; bazan da, ‘yaşama bir başka pencereden bakan bir başka insan’ olur, michael foucault’ca, ‘yazı’larınca… (descartes’çe) “açık-seçik” anlatılarını severim, sevdiğim denli imgelerini [sevmişimdir hep ––fildişi kulesinden gören bilge baykuşla ve sokakların çıkmazından çığlıklanan gölgeleri, ay ay, yıldız yıldız, güneş güneş… ‘en zor san’at’tır ‘aşkla yazma(k)’; değil ölgün, değil öylesine; ‘ölesiye…’ (‘yazmak kanamaktır’ bence ve ‘sağlığı kazandıran sayrılık.’) ve kaygılanırım hep, ya bir gün ‘baykuşlar’ım ve ‘gölgeler’im çekip giderse, diye…] simgelerini severim, eğretilemelerini, alaysamalarını (sokratik ‘ironi’ ve ‘maiotik’lerce) ve kesik gülen/keskin-gülmez tavrını, dil, dil… ‘yaşamak, okumaktır’ diyesim gelir ––nedense!–– usuma, ‘uç/üst yazılar’ı okudukça (nietzsche gelir, herakleitos, kant, schopenhauer vb.; o’nu, ‘uzak-yakın okumalarım’ca…) ‘bal dilli’ değildir, ne ki, öz-özgün tadından (vaz)geçilmez. usa şenlik, yüreğe sevinçtir betikleri. “ağzı kulaklarıma göre”dir (nietzsche’ce.) en güzel kalabalıklarımdan biridir, yalnızlığımca. (‘şiiri’ne ‘sus’arım) ‘yazıları’na ‘su’sarım herhep: ne yazsa ‘okur(uy)um’, ben.
* “2024 pen şiir ödülü”nden ötürü enis batur’u kutlarken…
hamiş: söz konusu yazı 15 nisan 2019 tarihinde kaleme alınmış olup, ilk kez yayınlanmaktadır.
Comments