Hayatı hakkıyla yaşamak mümkün mü?
Aynur Kulak, Dean Rickles'ın Hayat Kısa adlı kitabı üzerine yazdı: "Dean Rickles zamanın en büyük para birimi olduğu ve aldığımız her nefesin bizi kaçınılmaz sona yaklaştırdığı böyle bir dünyada yaşam adına sınırları belli bir sınırsızlıktan bahsediyor."
Dean Rickles Ayrıntı Yayınları Lacivert Kitaplar kategorisinde yayımlanan Hayat Kısa kitabında bizi kendi sonluluğumuzla yüzleştirirken, bu dünyada anlamlı bir hayat yaşamak mümkün mü sorusunu kitabın temeline yerleştiriyor. Böyle soruları seviyoruz, zira “hayat kısa”. Fakat ne kadar yaşarsak yaşayalım hayatı hakkıyla yaşamanın mümkünsüzlüğü “hayat kısa” kabulünü yaşamımızın tam ortasına yerleştiriyor.
“Ölüm en gerekli sınırdır ve o olmadan tüm planlar değer kaybeder. Seçimin, karar verme zorunluluğunun kaynağı olduğu için ölüm, anlamın da kaynağıdır. Sınırsız zaman, bir noktada tüm olası sonuçların meydana gelebileceğini ima ettiği için seçim tutarlı bir kavram bile olamaz, sadece sınırsız olanın içinde kaybolup gider.”
Dean Rickles zamanın en büyük para birimi olduğu ve aldığımız her nefesin bizi kaçınılmaz sona yaklaştırdığı böyle bir dünyada yaşam adına sınırları belli bir sınırsızlıktan bahsediyor; sınır bahsine bu kadar vurgu yapması bu yüzden. Ölümü bir bitiş veya bir sınır olarak algılamamız imkansızdır diyen Rickles ölüm fikrini, tartışmalarını, gerçekliğini yaşamdan ayıramayız diyor üstüne basa basa. Ölüm yaşamı birinci derecede etkileyen en önemli unsur olarak hep orada ve hep var. Bu durumda bir sınırlanma veya bir kabulden ziyade hayatı nasıl şekillendirebilir, ölümü de kapsayacak şekilde nasıl mümkün kılabiliriz Dean Rickles’in kitabın içeriğine yönelik sorduğu ve cevabını aradığı önemli sorular.
“Yaşam bizleri tam yaşamaya hazır olduğumuz anda yüzüstü bırakır.” Seneca’nın bu sözü “hayat kısa”yı bize kabul ettiren en etkili sözlerden. Dean Rickles’in kitabın birinci bölümüne Seneca ve Seneca’nın kaynak kitabı Yaşamın Kısalığı Üzerine’yi baz alarak başlaması tesadüf değil. İlk kişisel gelişim kitaplarından biri olarak kabul edilen bu klasik kitap elbette modern çağın beyaz yakalılarının çok severek ve savunarak okudukları kişisel gelişim kitaplarından daha fazlası. Yaşam ve ölüm aksında düşünce, felsefe, mantıkla birlikte bilimi de destekleyen Yaşamın Kısalığı Üzerine MS 55’te yazılmış olmasıyla dahi çok kıymetli.
“Seneca’ya göre sahip olduğumuz zaman en önemli metadır. Evrendeki en değerli madde, maddi şeylerin çok daha ötesindedir. Bu yalnızca bir “vakit nakittir” meselesi değildir. Zaman, ikame edilebilir ve tekrar tekrar kullanılabilir olan paradan katbekat daha değerlidir.”
Dean Rickles Seneca’yı ve Yaşamın Kısalığı Üzerine’nin içeriğini Hayat Kısa’da anlatmak istediklerine çok güzel entegre ediyor. Zamanın veya bizim onun içindeki yolculuğumuzun üzücü yanı, bu yolculuğun görünüşe göre tek yönlü olmasıdır, diyor Rickles ve kitabın tüm içeriğini Seneca’nın zaman vurgusu üzerinden inşa ediyor. Mesela, Kim Sonsuza Kadar Yaşamak İster ki? kitabın ikinci en önemli bölümü. Bu soruya verilecek cevap -kuvvetle muhtemel- aslında hepimiz sonsuza dek yaşamak isteriz olur. Rickles tam bu noktada ölüm anksiyetesinden bahsediyor ve sadece bu anksiyeteyi yatıştırmaya çalışan canlı türü bizler “hiç ölmeyecekmiş gibi davranma” pratikleri ekseninde dönmeye başlıyoruz.
Ölüm korkusuna benzer bir kaygıyla hiçbir seçenekten vazgeçmeyerek söz konusu olanakları bütün hayatlarına yayabilmek için sürekli bir kararsız içerisinde yaşama eğilimi karşısında nasıl bu tuzaklara düşmeden anlamlı bir hayat inşa edebileceğimizin yollarını arayan Rickles seçim yapmanın da tıpkı ölmek gibi yaşayacağımız başka senaryoların ortadan kaldırılması sırasında deneyimlediğimiz kararsızlık olduğuna dikkatimizi çekiyor. Kararsızlık kötü bir hastalıkla gelen ölüm gibi, iyileşme emareleri gösterse de asla tam iyileşme gerçekleşmiyor. Hayatı daha da kısalabilir kılıyor. Kararsızlıkla yeni yaşama geçişin yolları tamamen yok oluyor. Kitabın en önemli bölümlerinden Kurşun Geçirmez’de Rickles’in söylediklerine ayrıca dikkat kesilmemiz gerekiyor.
“Gelişim için hayati önem taşıyan ve kurşun geçirmezlik kavramına büyük ölçüde zıt olan şey, eski yaşamı öldürerek yeni yaşama cesur bir şekilde ilerlemektir. Bu son derece hassas bir eylemdir. İnsan bir karar ağacının dallarını yalnızca entelektüel olarak anlayarak ve birinin seçilmesi halinde diğerlerinin yok olacağını zihinsel olarak kavradığını düşünerek budamaz. Bir yola baş koymak eylemi gerektirir.”
Yani kararsızlığı bir kenara bırakıp eylemde, yaşamın ta kendisini idrak edip ona göre hareket etmeye başlamak Rickles’in Hayat’ın Kısa’lığına dair üzerinde durduğu en önemli nokta.
Seray Soysal’ın çevirisi ile yayımlanan Hayat Kısa gözden kaçmaması gereken kurgu dışı kitaplar arasında yerini alarak ne kadar az vaktimizin kaldığını değil de hayatlarımızı anlamlandırmak için aslında hiç vaktimizin olmadığını bize göstererek her anın yaratıcı gücünü hatırlamamızı sağlıyor.
HAYAT KISA: DAHA ANLAMLI BİR HAYAT İÇİN KISA BİR REHBER
Dean Rickles
Ayrıntı Yayınları, 2024
Çeviri: Seray Soysal
128 s.
Comments