top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook
Ara
Yazarın fotoğrafıLitera

Adaletin olmadığı bir dünyada hâlâ büyüyememiş milyonlarca insan

İnsafsızlar’da insanın duygularının sefilliğini ve düşüncelerinin bencilliğini yalın bir dille anlatan Philippe Djian, karakterlerin iç dünyalarını takip ederken okurların kendilerini sorgulamasına da neden oluyor.

Diana eşini kaybettiğinden beri, eşinin kardeşi Marc’la yaşamaktadır. Marc her anlamda onun üzerine titrer ve ikili yaslarını beraber atlatmaya çalışırlar. Ancak fırtınalı bir akşamın sabahında Marc sahilde kıyıya vuran üç paket uyuşturucu bulunca, Diana’nın abisi Joël’in yardımıyla bunları satmaya karar verir ve her şey bir anda değişir. Sıkıntılar peş peşe gelir, arkadaşlıklar bozulur, aşk ölüme karışır ve bu karmaşanın ortasında yeni duygular ortaya çıkar. Kimsenin kimseye güvenemediği, herkesin hem psikolojik hem sosyal anlamda hayatta kalma ve sevgiye tutunma savaşı verdiği bir dünyada geçer olaylar. Romanın kahramanlarıysa adaletin olmadığı bir dünyada hâlâ büyüyememiş milyonlarca insan gibi insafsızlar...


Philippe Djian 1949’da Paris’te doğdu. Yapıtlarında kendi yaşantısına yaptığı dolaysız göndermeler otobiyografik roman yazarı olarak tanınmasını sağladı. Djian’ın romanlarındaki kişilerin, dekor ve stilin Amerikan “sefiller”inin (Bukowski, Carver) anlatı ve filmlerine incelikli bir biçimde öykündüğü söylenebilir. Fransa’da özellikle genç okur kitlesi arasında büyük yankılar uyandıran Crocodiles (1989) sert derisinin altında duyarlı bir doğa taşıyan timsah simgesi temelinde insan portreleri sunar. Djian’ın bakış açısındaki modernlik, her zaman genç okur kitlesinin dikkatini çekmiştir. Betty Blue’nun genel havasına egemen olan kararsızlık ve düş kırıklığı Djian’ın bütün yapıtlarına damgasını vurmuştur. Düş kırıklığı, aşk ve sevgilinin (Betty Blue, 1985), dostluğun (Maudit Manège, 1986), bir yeteneğin (Échine, 1988) yitirilmesinden kaynaklanır. Yılda bir gece, dikenleri arasından yumuşak ve pastel renkli çiçek veren kaktüs gibi kin ve kan ortasında bir aşk öyküsünü dile getiren Bleu comme l’enfer’in (1983) kahramanları da bu nitelendirmeye tümüyle uyar. Düş kırıklığı, aynen çok arzulanan bir kadının umulmadık bir biçimde ve kolayca teslim olması gibi yaşamdan beklenilen şeyin doğru zamanda ve doğru yerde elde edilememesinden de kaynaklanabilir: Sotos (1993), yaşama ilişkin derslerle doludur. Babası olmayan on sekiz yaşında bir delikanlı, çocuğu olmayan kırk yaşlarında bir adam ve yalnız yaşayan bir ihtiyar, yazgılarının kendilerini buluşturduğu yerde, soto’ların, ağaçların gövdesiyle kabukları arasında yaşayan küçük şeytanların tanıklığında tutku ve itkileriyle hesaplaşırlar.


“Yaşama girmek, arenaya girmek gibidir.” Kişi, bu arenadan kendisiyle barışık ve kendine karşı silahlanmış olarak çıktığında bile, aynen gladyatör gibi ardında her zaman bir şeyler bırakacaktır. Böylece, Djian yitik bir kuşağın acılarının, romantik sözcüsü durumuna gelmiştir.

Djian’ın romanlarında yer verdiği ve argo kullanımların ağır bastığı konuşma dili, tümcelerindeki canlılık, yapıtlarından yansıyan ve pek az tanık olunan kendine özgü bilgelik ve aşırılık, bildik kalıpları aşan, düzeyler arasındaki geçişlerle modern, hatta postmodern anlayışın izlerini taşıyan özgür bir modelin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Gizemli başlıklar, izlekler (dostluk, cinsellik, şiddet, arabalar, alkol) ve anlatı tekniği (birinci kişi ağzından sürdürülen çizgisel anlatım ve teklifsiz dilin öğelerinin kullanılması) nedeniyle Djian’ın yapıtlarına polisiye tür içinde de yer verilmektedir. Bleu comme l’enfer ve Betty Blue’da (Aynı adla Jean- Jacques Beineix tarafından sinemaya da uyarlanan filmin başrollerinde Jean-Hugues Anglade ve Béatrice Dalle oynadı) dilsel düzeye de yansıdığı gibi, mavi, Djian’ın yoğun simgesel işlevler yüklediği ayrıcalıklı renktir.


İNSAFSIZLAR

Philippe Djian

Ayrıntı Yayınları, 2023

Çeviri: Gökçe Yavaş

128 s.

Comments


bottom of page