top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook
Ara

Porselen bebek dünya seyahatinde ya da güleryüzlü bir Kafka mümkün mü?!

Yazarın fotoğrafı: Nilay KayaNilay Kaya

Dünyayı gezmeye çıkan bir oyuncak bebek, güleryüzlü bir Kafka ve dünyanın gidişatına dair bir umut… Nilay Kaya, Larissa Theule’nin Kafka’nın bir çocuğa yazdığı düşünülen mektuplarından yola çıkarak kaleme aldığı Kafka ve Oyuncak Bebek’i ekseninde Kafka fenomenini ele alıyor. 



Kafka'nın kayıp elyazmaları arasından bir oyuncak bebeğin ağzından isimsiz bir kız çocuğuna yazılmış bir mektup çıkar. Kafka bu kız çocuğuna 1923 yılında sevgilisi Dora Diamant ile Berlin'de bir parkta dolaşırken rastlamıştır. Küçük kız oyuncak bebeğini kaybettiği için ağlamaktadır. Kafka kızla konuşur. Önce tereddüt etse de kıza oyuncak bebeğinin kaybolmadığını, seyahate çıktığını söyler. Bebeği kıza bir mektup bile yazmıştır. Kız biraz sakinleşir ama mektubu görmekte ısrar eder. Kafka eve gidince mektubu yazar ve hemen ertesi gün parka götürüp kıza verir. İlerleyen birkaç hafta boyunca, kıza oyuncak bebeğin ağzından mektuplar yazmaya devam eder. Oyuncak bebek, kızı çok sevse de uzun zamandır aynı aileyle yaşamaktan sıkılmıştır. Mektuplar, oyuncak bebeğin her ne kadar sonunda evine dönmek istese de başından geçen maceraların onu alıkoyduğu üzerinedir. Dora Diamant bu hikâyeyi Kafka'nın arkadaşı ve biyografi yazarı Max Brod'a aktarırken, yazarın ölümünden bir yıl önce kendi acılarıyla boğuştuğu bir dönemde bu mektupları yazmaya en az diğer öykülerine duyduğu hassasiyetle yaklaştığını vurgular.


Bu anekdot edebiyat dünyası efsanelerinden birine dönüşmüştür. Kimileri bu hikâyeyi Dora Diamant'ın Kafka biyografisi yazarı Marthe Robert'e anlattığını söyler. İnsanlar hikâyedeki kızın peşine düşer, mektupları bulmaya çalışır ama muvaffak olamaz. Bugün ne kızın kim olduğu bilinmekte ne de mektuplar gün yüzüne çıktı. Elimizde sadece Dora Diamant'ın anlattıkları ve kulaktan kulağa oyunu gibi bu hikâyeyi yeniden yazarak büyüten yazarların anlatıları var. Paul Auster, Brooklyn Çılgınlıkları'nda edebiyatla iştigal eden Tom karakterinin ağzından hikâyeye yeniden can verir. Çocuk ve gençlik edebiyatı yazarı Jordi Sierra i Fabra'nın 2007'de İspanyol Kültür Bakanlığı Ulusal Ödülü’nü de kazanan Kafka ve Gezgin Bebek'i ise bu hikâyeye başlı başına saygı duruşu niteliğinde yazılmış bir mektup romandır. 

Larissa Theule'nin yazdığı, Rebecca Green'in resimlediği, 2021 yılında yayımlanan Kafka ve Oyuncak Bebek de aynı hikâyenin çocuklar için yeniden yazılmış bir versiyonu. Kitap, Sevin Okyay'ın şahane çevirisiyle Dinozor Çocuk tarafından Türkçeye de kazandırıldı. Öncelikle kitabın çizimlerinin son derece şeker olduğunu söyleyelim: Zihnimizdeki hastalıklı, kepçe kulaklı, bir deri bir kemik, yüzü gülmeyen Kafka görüntüsünden kurtuluveriyoruz bir kere. En az yarenlik ettiği küçük kız Irma kadar sevimli bir adam var karşımızda, onunla özdeşleşmiş siyah takım elbisesi içinde, başında şapkasıyla. Yeri gelmişken, artık Kafkaesk olanla Franz Kafka'nın kendisini aynı karanlık potada eritmekten vazgeçelim deme fırsatımı kullanmak istiyorum. "Babasının gölgesi altında ezilmiş, aslında istemediği bürokratik bir işte çalışmak zorunda kalan, etnik ve dini kökeni yüzünden yaşam boyu sıkıntı çeken, hastalık hastası, aşkta yüzü gülmemiş, sinik ya da silik, dertlere boğulmuş, kasvet timsali Kafka". Yazarların üzerlerine yapıştırılan karakter etiketlerinden biri daha. Öyle sakıncalı ki bu etiketler ve söylemler, o yazarla tanışma aşamasında olan toy okuyucuyu anında ürkütüp kaçırmaması işten bile değil. Geçtiğimiz yıl ilk gösterimi Berlinale'de yapılan, David Schalko imzalı altı bölümlük Kafka dizisi söz konusu "gamlı baykuş Kafka" algısını çok maharetli bir manevrayla tersine çeviriyor: Çocukluğundan itibaren süregiden Kafka'nın kendine özgü bütün garabetini mizahla işliyor. Evet, Kafka'nın yaşamını izlerken gülmek mümkün, inanmayacaksınız ama Franz Kafka da dolu dolu gülebiliyor, çok yüksek ihtimalle güldü de. Kafkaesk dediğimiz edebi dünyasını okurken kaçırmamamız gereken mizah ise zaten tartışmaya yer bırakmayan bir unsur: karasıyla akıyla.


Dönelim Kafka ve Oyuncak Bebek'e. Efsane haline gelen bu oyuncak bebek hikâyesinde muhtemelen herkesi en çok etkileyen kısım Kafka'nın bir çocukla duygusal ve düşünsel düzeyde kurduğu ilişkinin derin hassasiyetiydi. Theule de hikâyeye yeni dokunuşlar getirirken Kafka'nın 'çocuklaşabilme' konusundaki doğal özelliğinin, Irma için yarattığı hikâyeyi (kayıp oyuncak bebeğinin dünya seyahatine çıkması) nasıl ilmek ilmek işlediğinin altını çiziyor, çok da fazla söze gerek duymadan. Kayıp bebek Supsi'nin (bütün bu isimleri Theule uyduruyor) Irma'ya yazdığı mektupların neden Kafka'da olduğu sorusunun cevabı Kafka'nın gönüllü bir postacı olmasında yatıyor. Her gün Irma'ya, güya Supsi'nin dünyanın bir köşesinden yazdığı mektupları getiriyor, birlikte mektupları okuyorlar ve Irma'nın sorduğu sorulara birlikte cevaplar arıyorlar. Kafka'nın öksürmek için cebinden çıkardığı mendil, Irma'nın gözünden kaçmayan yüzünün solgunluğu gibi minik detaylar, bu mektup hikâyeleriyle paralel ilerleyen yazarın verem hastalığını da asla ajitasyona başvurmadan sunmuş oluyor.


Hatırlanacak olursa, Jean-Pierre Jeunet'nin 2001 yapımı anti depresan filmi Amélie'de kahraman Amélie, emekli hayatını evden çıkmayarak bunalımda geçiren babasının bahçesindeki bahçe cücesini çalıyor ve cüceyi hostes tanıdığına vererek dünyanın çeşitli yerlerindeki sembol mekanlar önünde fotoğrafını çektirtiyor, sonra da isimsiz kartpostallarla bunları babasına gönderiyordu. "O kapı eşiğinden dışarıya adımını at ve dünyaya açıl, baba," diyordu kendince. Bebek Supsi imzalı mektuplar da çizimler eşliğinde başka doğalara, Paris'ten Fas'a, Barselona'dan Antarktika'ya, çoğuna Kafka'nın kendisinin de gitmediği diyarlara uzanan bir seyahat güncesi ve çağrısına dönüşüyor. Theule romanının sonuna eklediği notta, Kafka'nın çocuğa yazdığı mektuplarda oyuncak bebeğin sonunda evlenip kendi ailesini kurduğunu, bunun da 1920'lerde kızların gelecekleri ile beklentilere karşılık geldiğini söylüyor. "Ama artık devir değişti," diye ekliyor ve kız çocuklarının da oyuncak bebeklerin de çok daha geniş bir gelecek seçenekleri var önlerinde. Bu yüzden, Supsi'yi Antarktika'ya bilimsel bir keşif gezisine yolluyor. Bu birkaç haftalık süreç sonunda Irma'nın içinde seyahat aşkının doğması sürpriz bozan olmayacaktır. Irma bu dileğini Kafka'ya dillendirdiğinde Kafka seyahatlerini ölümsüzleştirmesi için çocuğa bir defter hediye ediyor, kapı araladığı dünyayı yazıya dökmesini salık veriyor, kimse için olmasa bile kendisi için. İster günce yazsın ister seyahatname, ister alıcısına gönderilmeyen bir mektup isterse yüzyıllardır okudukça büyüyen bir roman, tıpkı kendi yazdıkları gibi. Bu kitabı seyyah yazar Irma'yı hayal ederek bitirmek dünyanın ve edebiyatın gidişatına dair umut ve ilham veriyor.


KAFKA VE OYUNCAK BEBEK

Larissa Theule

Dinozor Çocuk, 2024

Çeviri: Sevin Okyay

Çizimler: Rebecca Green

48 s.


Commentaires


bottom of page