top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook
Ara

Köşedeki Yaşlı Adam'ın sırrı ne?

Nagihan Kahraman yazdı: "İngiltere’nin eski zamanlarında geçen öykülerde bir dedektif Londra’daki bir çayevinde “oturup” yudumladığı çay ve yediği hamur işleri eşliğinde olayları çözüyordu. Oldukça ilginç olan bu yaşlı adamın çözdüğü olaylara ve çözüş yöntemine odaklanan öyküler Baroness Orczy'nin kaleminden, Köşedeki Yaşlı Adam adıyla İthaki Yayınları’ndan yayımlandı."



Polisiye ve dedektiflik romanları düşünüldüğünde günümüzde akla ilk gelenlerden bazıları şüphesiz Agatha Christie klasikleri ve Sherlock Holmes serisi. İkisi de farklı noktalara odaklanıyor olsalar da romanda bu türlerden bahsedilecekse adları anılmadan olmayacak isimler Agatha Christie ve Arthur Conan Doyle. Yıllar içinde bu türü zenginleştiren ve geliştiren pek çok yazar oldu elbette hem Dünya edebiyatında hem de Türk edebiyatında. Hatta çoğunun yarattığı karakterler Sherlock Holmes’la kıyaslandı çoğu zaman. Bunlardan biri de Barones Emma Orczy. 1865 yılında Macaristan’da doğan, İngiliz bir yazar kendisi; yalnızca roman değil öykü ve oyun yazarı da aynı zamanda. Birçok eseri var ancak onu üne kavuşturan The Scarlet Pimpernel adlı romanı. Hatta bu romandaki kimliği belli olmayan, Fransız Devirimi esnasında Fransız soylularını kurtarmaya çalışan gizemli karakter, maskeli kahramanların öncüsü sayılabilir. 


Barones Emma Orczy’i asıl üne kavuşturan, isimsiz bir dedektifin “masa başında” çözdüğü vakaları anlattığı polisiye öyküleri olmuştur. Öykülerdeki “Çayevi Dedektifi” olarak ünlenen bu ana karakter sık sık Sherlock Holmes’la kıyaslanmıştır. İngiltere’nin eski zamanlarında geçen bu öykülerde dedektif Londra’daki bir çayevinde “oturup” yudumladığı çay ve yediği hamur işleri eşliğinde olayları çözdüğünden bu lâkabı almıştır. Oldukça ilginç olan bu yaşlı adamın çözdüğü olaylara ve çözüş yöntemine odaklanan öyküler Köşedeki Yaşlı Adam adıyla İthaki Yayınları’ndan yayımlandı. Romanı İngilizce aslından çeviren ise Leyla Esen.


Romanın adı bir tesadüf değil elbette; söz konusu yaşlı adam sürekli gittiği çayevinde köşede oturuyor ve bir türlü sonuca ulaşamamış ya da yanlış neticelendirildiğini düşündüğü olaylardaki saklı kalan “gizemli” yanı ortaya çıkarmak için düşünüyor. Aslında tek yaptığı bu değil ama devamlı konuştuğu gazeteci kadın Polly Burton onu ne zaman gelse burada bulduğu için bu tanımlama ona yakışıyor. Bu yüzden o, tam bir “köşedeki yaşlı adam”. Sessizce oturur, aniden konuşmaya başlar, aniden susar, elindeki ipe düğümler ata ata kafasındaki ihtimalleri eler ve olayları araştırırken aralarında kurduğu bağlar yardımıyla suçluyu netleştirir. Ona göre her şey nettir, gizem diye bir şey yoktur. Her olayın bir sebebi bir de sonucu vardır. Polly Burton’la tanışmaları da bu şekilde olur: “Köşedeki adam bardağını kenara itti ve masaya doğru eğildi. ‘Gizemler!’ diye yorumda bulundu. ‘Soruşturma sırasında aklın kullanılması şartıyla herhangi bir suçla bağlantılı gizem diye bir şey yoktur.’” (s.7) Bulunduğu mekân romanda da devamlı bu şekilde geçen A.B.C.’dir; yani Aerated Bread Company. İngiltere merkezli bir fırıncılık ve restoran zinciri. İlk karşılaşmalarından sonra zaman içinde Polly onu ne zaman gelse burada bulacağını bilir ve aniden konuşmaya, aniden susmaya başlayan bu adamdan geçmişte “gizemli” kalmış ancak onun çözdüğü olayları dinlemek için A.B.C.’ye gelir. 


Her vakanın çözümü ve Köşedeki Yaşlı Adam’la Polly’nin konuşmaları hemen hemen aynı yöntemle ilerler: Adam önce ortaya bir konu atar ve konuşmaya başlar, sonra Polly konuyu merak eder ve kurcalar. Yaşlı adam aynı masada, yerinden hiç kalkmadan, çayını ya da ılık sütünü yudumlarken ve tatlısını, çöreğini yerken aynı zamanda da elindeki ipe bir sürü garip düğüm atarak asıl suçluyu Polly’ye ve aslında aynı zamanda da okura gösterir. Böylece okur her olayı baştan sona yaşamış gibi olur ve elbette yaşlı adamın daha romanın en başta dediği gibi eğer ortada bir suç varsa failinin de olduğunu, “gizem” diye bir şey olmadığını tekrar tekrar görmüş olur. 


Romanda ana bölümler ve bir de aralara eklenmiş bölümler bulunuyor; yani her vaka tek bölümde anlatılıp bitmiyor. Bunları birbirinden ayırmak aslında zor gözüküyor ama bahsi geçen olayların adının bölüm başlıklarında direkt olarak geçmesi bu noktada epey yol gösterici oluyor. Bunlardan bazıları şöyle: “Fenchurch Caddesi Gizemi”, “York Gizemi”, “Yeraltı Demiryolunda Gizemli Ölüm”, “Liverpool Gizemi”, “Edinburgh Gizemi”, “İngiliz Tasarruf Bankası Gizemi”, “Dublin Gizemi”… Görüldüğü üzere olayların gizemli kalmış olmasından yola çıkarak Köşedeki Yaşlı Adam’ın bunları açıklığa kavuşturması esas alınıyor. Polisiye bir durumda “gizem” diye bir şey olamayacağını her fırsatta vurgulayan Köşedeki Yaşlı Adam’ın zıtlığında kurulmuş bölüm başlıkları bunlar elbette. Edinburgh, Liverpool, York, Dublin gibi kilit yerlerde veya yeraltı demiryolu, İngiliz Tasarruf Bankası gibi önemli mekânlarında geçmiş olayların merkezde olduğunu da ayrıca belirtmek gerek. Bu kadar mühim yerlerde işlenen cinayetlerin, yapılan hırsızlıkların sonuçsuz kalması ve basit bir şeymiş gibi “gizemli” olarak yaftalanıp öylece bırakılması oldukça ironik. Köşedeki Yaşlı Adam ise satır aralarını okumakta oldukça başarılı; ne var ki bu onun sadece hobi gibi yaptığı bir şey. Kendisi güvenlik güçlerine mensup biri değil. Polly ile aralarında geçen şu konuşma bu durumu anlamaya yardımcı olacaktır: “‘İşte bu yüzden sürekli, mükemmel kavrayış ve bilgeliğinizi verimsiz ve iş bilmez polisimizle aktarmanız için sizi ikna etmeye çalışıyorum,’ dedi Polly gülümseyerek. ‘Biliyorum,’ dedi nezaketle ‘ bu konuda çok kibar davranıyorsunuz ama ben sadece bir amatörüm. Suç yalnızca, her biri rakibin -ülkenin dedektif polis gücünün- mat edilmesi gibi tek bir çözüme meyilli birçok karmaşık hamleden oluşan zekice bir satranç oyununa benzediğinde ilgimi çeker.’”(s.142-143) Bu cümlelerden aslında Köşedeki Yaşlı Adam’ın vakaları çözme girişimini ve merakını anlıyoruz ancak bu cümlelerde bile bir gizem saklı. Yazar, bunu özellikle romanın sonuna saklamış. Köşedeki Yaşlı Adam gerçekten de bir amatör mü? Bu türün meraklılarına romanı özellikle tavsiye ediyorum. İyi okumalar.


KÖŞEDEKİ YAŞLI ADAM

Baroness Orczy

İthaki Yayınları, 2024

Çeviri: Leyla Esen

240 s.

Comments


bottom of page