Öykü: Desenler
"Kimsenin tanımadığı bir kimseye dönüşen imgeyle ben arasında
derimden başka bir şey kalmadı. Ve ben artık seni tanımak istiyorum."
Ada Özsar
Yaz yeni gelmişti. Yazlıktaydık. Arka bahçedeki ıhlamur ağacı azar azar veriyordu çiçeklerini. Kokusu odamıza doluyordu.
6.12 6.44
Sol kolum boynunun altında kalmaktan Önce şişenin çıtırtısı, sonra boğazından
uyuşmuş ve çarşaf sırılsıklam olmuş. boş midene akan suyun şırıltısı. Gözlerin kapalı
Seni bırakmak istemesem de yatağın yarım litre su içiyorsun, çişinin geleceğinden
soğuk bir yanını bulup, uyuşan kolumu habersiz.
duvara değdirmeliyim.
7.03 7.05
Hava aydınlık olmasına rağmen Sol dirseğini sol dizine dayamış, sol avuç
tuvaletin ışığını yakıyorsun, sabahları içinde güzel suratın uyukluyorsun.
hep dalgın olursun. Gözlerini daha Su gürül gürül akıp gidiyor altından.
açmadın, sifonu umarım çekmezsin.
9.37 9.45
Yan bahçeden hışırtılar geliyor. Yatağın en iki ucundayız,
Ben bir kedi düşlüyorum, pürüzlü beyaz duvardaki
sen bir canavar. noktacıkları sayıyorum.
9.46
Yanına yuvarlanıp yanağındaki
benden öpüyorum, belli belirsiz
gülümsüyorsun.
donumu giyerken
somye gıcırdıyor.
Belli ki yazdan bahsetmek mümkün değildi artık, evin her odası fakat, hepsi toplu.
21.59 22.06
Kapkaranlık odada oturuyorum. O kadar uzun süredir kıpırdamadan oturuyorum ki
Siyahlık tüm sesi emiyor. tırnaklarımın uzadığını görür gibiyim.
Aradan geçen altı senede içimdeki Karanlık kendine has renklerini dağıtıyor etrafa.
sesi büyütmekten başka hiçbir şey Tanıdık nesneleri ayırt edebilmek
yapamadım. gerçekliğimle bir bağlantı kurmama sebep oluyor.
Karanlık yüzünden hareket etmek zorunda kalıyorum.
22.06
Hareket ettiğim an sınırlanmış
varlığımın içindeki uzamı düşünüyorum.
Bu uzam en merkezden en uca senin imgenle
dolmuş gibi. Bu imge artık öylesine bulanık
ki, senden bahsetmek de mümkün olmuyor. Her geçen an
senden kalan son imgeye bir sen daha ekledim. Böyle böyle imgeni
büyüttüm. Kimsenin tanımadığı bir kimseye dönüşen bu imgeyle ben arasında
derimden başka bir şey kalmadı. Ve ben artık seni tanımak istiyorum.
22.06
Savruk, özensiz ve hizasız damlattığım her yaş
kilimin desenlerini kırmızılığa buluyor.
Kırmızı noktalar kumaşa nüfus ettikçe seni görmeye
daha da yaklaşıyorum.
22.06
Kilimde peydah olan geyik deseni
odayı mat renklerine teslim ediyor.
Zihnim o ilk bir anıya dönüyor.
Sayılarda hatırlamaya çalışıyorum
ama sen kolumdan
bacağıma akıp
beni sakinleştiriyorsun.
Bir defada anlıyorum bu sefer
tarihlerin bir öneminin kalmadığını.
20.20 20.21
Gün, körfezin binalarını yutuyor. Dilek tutamadım.
Alabildiğine çatlamış bir pespembelik Senin tuttuğunu umarak
balıkçı teknelerine son ağları çektiriyor. balık yemeyi öneriyorum.
Başını omzuma yaslamış
dilek tutmamı fısıldıyorsun,
tam sayıları takip ettiğini bilmeden
saati nereden bildiğini düşünüyorum.
00.55 02.07
Adımlarımızı birlikte atıyoruz. Çarşaf bedenlerimizi birbirine sarmalamış.
Önce bihaber, sonra farkında olarak Öylesine sıcağız ki, evin kedisi kapıyı usulca açıp
minibüs durağına dek sürdüreceğiz bu oyunu. ter ve meni kaplı yastığa kendini bırakıyor.
Her etkinliğimizde bir oyun olup olmadığını Kedi, gırlaması bittiği an dünyayla ilişiğini
anlama çalışıyorum. Biliyorum ki kesiveriyor.
sen, oyun oynarken hiç yalan söylemezsin.
06.12
Sol kolum boynunun altında kalmaktan
uyuşmuş ve çarşaf sırılsıklam olmuş.
Seni bırakmak istemesem de yatağın
soğuk bir yanını bulup, uyuşan kolumu
duvara değdirmeliyim.
Sayılara zaman atfetmemeyi çoktandır anladım. Şimdi geriye ilk defa gördüğüm şekiller kaldı.
04.79 08.32
Defalarca kez terk ediyorsun beni, “Beni bırakma”
hiç bir koşulda buna engel olamıyorum. Ensene fısıldıyorum bu sözleri,
Seninleyken aciz olduğum gibi sesimin kesik vuruşları
sensiz de aciz kalacağımı anlıyorum. sapsarı tüylerini kımıldatıyor.
Bir an için seni boğmayı düşünüyorum
böylece
soluğun, odanın sıcağında eriyip
gidecek.
8.40 8.44
Nefessiz kalışın gözümün önünden gitmiyor. Tahinli çörek ve
Tam o anı düşünüyorum, elmalı tart alıyorum
kana boyanmış gözlerini. sevdiğin pastaneden.
Gülümser miydin beni gördüğüne, yoksa... Bu sabah birimizin canı tatlı
Sabah ayazına bırakıyorum zihnimi çekecek. Biliyorum,
son bir koku doluyor burnuma. uyku mahmurluğu ile hiç konuşmayacağız
Terinin kokusu Çöreği sütle ıslatıp
ayrılacağız.
댓글