Öykü: Kamuoyuna
"Düzenli olanların ritmini bozan ani baskınlarla yapılanları da içeren ama herhangi bir değişikliği kaydedemeyen kontrollerle geçen uzunca bir süreden sonra gelen cevabın kendi yazdığı maile cevap bile olamayan hazır bir kalıp olduğunu anlayacak kadar yazışma görgüsü vardı."
Yakup Yılmaz
14.12.2021 tarihinde Hatice Korkmaz anlam dünyasını altüst eden bir skandalla karşılaştı. (Burada güvenlik kaygılarıyla daha fazla bilgi veremediğimiz gibi görsel de kullanamıyoruz. Ama kahramanımızın anonimliğine gönlünüz razı değilse siz de onu bizim yaptığımız gibi gözünüzde Diyarbakır nüfusuna kayıtlı Eyyüp’ten olma, Maide’den doğma, kıvırcık kına kızılı saçlarıyla otuzlarına yeni basmış, şık olmayı gerektiğinde parlak gri renkli muşambadan yapılma kıyafetler giyecek kadar önemseyen, güzelce bir kadın olarak canlandırabilirsiniz. Söylemeye gerek yok bu olası kurgulardan yalnızca biri ve görüldüğü üzere amaçlanmış bir fantastikliği yoksa da gerçeğe pek de yakın bir kurgu da değil. Eminim aranızda gerçeğe daha yakın birini canlandırabilenler olacaktır.) Bazılarının podcast dinlemek için de kullandığı ama müzik ağırlıklı olan, daha genel konuşacak olursak ses içerikleri sunan bir uygulama olan Spotify'a girip, koşu bandında motivasyon olsun diye Şivan Perwer’in yirmi beşinci yıl albümü olan Roj û Heyv albümünden Mîrkut adlı parçayı tıkladı. Ancak çalan şarkı Mîrkut değil aynı albümdeki Koçerê şarkısıydı. Hatice Korkmaz kolay kolay vesveseye kapılacak bir insan değildi, tabii ki aynı albümde olduğundan ola ki yanlışlıkla Mirkut şarkısına tıklayacağına Koçerê şarkısına tıkladığını düşündü ve Mîrkut şarkısının üstüne yine tıkladı ve aynı şey tekrarladı. Ekranda Mîrkut’un çaldığı bilgisine rağmen Koçerê’yi dinlediği o anda, böylesi büyük bir skandala has büyük bir dehşetle farketti Hatice Korkmaz. Aynı albümde aynı şarkının iki farklı isimle çalıyor olmasının doğuracağı modası geçmiş göstergebilim soruları, daha moda Lacancı felsefe problemleriyle vakit kaybedecek bir insan değildi Hatice Korkmaz, durumu pratik ve yararlı işler düzleminde karşıladı ve yapması gerekeni anında kavradı. Belli ki uygulamada büyük bir yanlışlık yapılmıştı ve anında iletişime açık olduğunu zarif bir biçimde belli eden ama abartıya da kaçmayan “Merhaba Spotify ekibi” ekibi ifadesiyle başlayan, durumu ayrıntılarıyla açıklayan bir mail yazıp çok çetin bir mücadeleye girdiğinin çok da bilincinde olmadan gönderdi.
Düzenli olanların ritmini bozan ani baskınlarla yapılanları da içeren ama herhangi bir değişikliği kaydedemeyen kontrollerle geçen uzunca bir süreden sonra gelen cevabın kendi yazdığı maile cevap bile olamayan hazır bir kalıp olduğunu anlayacak kadar yazışma görgüsü vardı Hatice Korkmaz’ın. Hatice Korkmaz fevri bir insan olmadığı gibi arkadaşları arasında her durumda insanı tedirgin edecek kadar sakin kalmasıyla bilinir ve kolayca öngörülebileceği gibi bu yüzden cevabı sükûnetle karşıladı. Durumun vehameti, içerdiği risklerin büyüklüğü, bu hatanın olası tehlikeli sonuçlarının korkutuculuğunun yanında duruma müdahale etmenin aciliyeti ve zorunluluğu vurgularıyla, yine abartıdan kaçan aynı zarafetle “Merhaba Spotify ekibi” hitabını da atlamadan yeni bir mail yazdı. (Bu açıklama yazılırken yazışmalar elimizdeydi ama özel hayata/ yazışmalara duyduğumuz saygıdan onları kamuyla paylaşmayı etik bulmuyoruz.) Hatice Korkmaz sadece koşu bantlarında değil, Haliç'te kürek çekerken de, Emirgan’da yürüyüş yaparken de, Çatalca’da at binerken de, demonte mobilya montajında çekiç tutarken de bu şarkıyı dinlemeyi çok sevdiğinden bazen bu şarkıyı dinleyecek olmanın hüsranla sonuçlanan heyecanından yanlışlıkla, bazen de bilinçli bir arayışla her gün defalarca tıkladı şarkıyı. Ama her seferinde, Mîrkut’u dinleyemediği gibi, çok sevdiği bir şarkı da olsa kayıp şarkının geride bıraktığı boşluğa uymadığından Mîrkut tıklandığında çalan Koçerê şarkısında, amaçlanarak tıklandığında dinlenen pürüzsüz harika Koçerê şarkısında asla hissetmediği kimi potluklar, bazı sökükler, çokça sarkmaların sebep olduğu dehşet duygusu zaten büyük olan kayıp hissini daha da büyütüp, dayanılmaz hale getirdi. Hatice Korkmaz’ın düşünebileceğinizin çok ötesinde bir odaklanmayla ve keyifle müzik dinlediğini, onu hiç tanımıyor bile olsanız şimdiye kadar kendisiyle ilgili söylenenlerden herhalde anlamışsınızdır her paylaşımı büyük bir dikkat ve hinlikle okuyan siz sevgili takipçilerimiz. Ancak Hatice Korkmaz’ın asıl sorun yaptığının bu kayıp ve hüsranların onda sebep oldu kişisel duygusal dalgalanmalar olmadığını, kendini daha büyük bir toplumsal riske dikkat çekmekle ve bu risklerin sebep olacağı tehlikeleri önlemekle görevli bildiğinden telaşlı olduğunu anlamadıysanız, iyi ihtimali söylüyoruz, yeterince dikkatli bir okur değilsiniz. Hatice Korkmaz’ın bu şarkının kayıp olmasının sebep olduğu vakumlu atmosferin toplumsal yıkıcılığının çok iyi farkında olduğunu, arkadaş buluşmalarında “bu şarkının kayıp olmasının sebep olduğu vakumlu atmosferin toplumsal yıkıcılığının çok iyi farkındayım” demesinden biliyoruz. Hatice Kormaz’ın durumun düzeltilmesini sabırla beklediğini de maillerden birinde yazdığı “durumun düzeltilmesini sabırla bekledim” ifadesinden anlıyoruz. Peki öyle miydi gerçekten? Evet öyleydi. Bunun için bir şahitlik çağrısı yapsak, hiç de az bir karşılık bulmayacağımıza emin olun.
Aynı şahitler, kendilerini tutamayıp Hatice Korkmaz’ın nasıl sosyal bir insan olduğunu, her gün farklı arkadaşlarla farklı etkinliklere koştuğunu, bunları yaparken çok koyu sohbetlere girdiğini, muhabbetlerinin baskın konularından birini onun içini kemiren Mîrkut şarkısıyla ilgili bu mesele haline getirip arkadaşlarını sıkmaktan korkan Hatice Korkmaz’ın içinden yükselen bu konuyu açma dürtüsünü bastırmak için ne mücadeleler verdiğini, bu bastırmanın sebep olduğu kimi ilginç olayların hikayesini de sözlerine ekleyeceklerdir. Bu şahitlerin hepsinin hiç tereddütsüz onaylayacağı bir örneği, siz sevgili ve kuşkucu takipçilerimize durumun önemi ve aciliyetini açıklamada önemli katkılarının olacağını düşündüğümüzden şuraya bırakıyoruz:
Mesleğini yazamasak da eskiyen bir tabirle “beyaz yaka” olduğunu söyleyebileceğimiz Hatice Korkmaz güneşli ve sıcak bir sonbahar Cuma'sının yoğun mesaisinin ardından konsere gelmişti. Müzik zevklerine göre gruplandırdığı arkadaşlarından Cazseverler başlığına girenlerle biletini aylar öncesinden almışlardı. O gün geldiğinde heyecanlıydılar. Gelen sanatçı caz sahnesinin önemli bir ismiydi ve İstanbul’a çok sık gelmiyordu. Konserin verileceği salona gidip salonun fuayesinde tuvalet, su, çay gibi ihtiyaçlar için bir dağılıp bir bir araya gelerek konseri beklerken, konseri bekleyen diğer dinleyicilerin onlara fazla steril, çokça geveze gelen hallerinden hafif alayla, biraz küçümsemeyle bahsettiler. Konsere hazırlık anlarının bu kendine has keyiflerini geride bırakıp ucuz biletlerine tahsis edilen sahneye epey uzak olan koltuklarına oturmayıp sahibinin çıkıp gelme riskini hafif keyif de veren bir tedirginlikle göze aldıkları, sahneye daha yakın yerlerdeki boş koltuklarda yerlerini aldılar. Konser başlangıçlarının telefon sesini kısma, kayıt almama gibi meseleler ile ilgili standartlaşsa da gereksiz olmayan uyarılarının ardından sahneye gelen sanatçının eserlerinden yapılan Hatice Korkmaz’a göre iyi bir seçki, yine Hatice Korkmaz’a göre iyi bir sırayla, seyircilerin oturduğu koltukların kırmızısıyla uyumlu kırmızı bir perdenin fon olduğu, konser salonlarında sıklıkla görülenin aksine sanatçıları tepeden aydınlatan spot lambaları dışında ışık oyunlarından uzak loş ve sade bir sahnede kısa bir selamlamadan sonra icra edildi. Hatice Korkmaz kendini müziğe bırakma konusunda gönülsüz, soğukkanlı dinleyicilerden değildi. Parça aralarındaki coşkulu alkışları sadece grup arkadaşlarından biriyle biraz da muzipliğine girdikleri “en çok ben alkışlayacağım” yarışından değildi sadece. Müzik gürül gürül akmış, Hatice Korkmaz ve arkadaşları önlerindeki koltukta birisinin telefonundan sessizce at yarışı izlemesine kıs kıs güldükleri anlar, arkadaşlarından birinin birden patlamasından telaşa girip sesini bir türlü kısamadığı bir videoyu açması dışında müzikten başka bir şeye zerrece dikkat etmediklerinden iki saatin nasıl geçtiğini anlayamamışlardı. Adet olduğu üzere sondan bir önceki parçalarını son parçaymış gibi çalan sanatçılar selamlarını verip yine adet olduğu üzere fazladan bir parçaymış gibi çalacakları son parçalarını bitmeyen yoğun alkışın ifade ettiği isteğe cevaben geri dönüp icra etmişler gibi yapmak üzere sahneden çıktılar. Beklendiği gibi alkış dinmedi. Sanatçılar da bir an önce bu son parçayı çalıp konseri sonlandırmak istediklerinden fazla beklemeden, hiç umulmayan bir şey olmuşçasına kopan yeni bir alkış dalgasıyla tekrar sahneye geldiler. Enstrümanlarını ellerine aldılar. Alkışlar sustu ve seyircilerden bir kaçı yine adet olduğu üzere bu bölümde çalınacak parçanın çok önceden belirlendiğini bilmezmiş gibi çalınmasını istedikleri parçanın adını sahneye doğru haykırdı. Her nasılsa mutlak bir sessizliğin oluştuğu bir anda Hatice Korkmaz’da sanatçının bir parçasını haykıracağı anda yanlışlıkla “Mîrkut” diye bağırdı ve bu hatasına hem sinir oldu, hem de utandı. Böyle bir parçasının olmadığını bildikleri sanatçının bazı hayranları müstehzi bir kahkaha attı. Sanatçılar birbirlerine baktı, çalacakları parçanın notalarını açmak üzere tabletlerine gömüldüler. Çalınmaya başladığında sanatçının hayranlarına hiç tanıdık gelmeyen bu parçanın Mîrkut olduğunu Hatice Korkmaz ve arkadaşları dışındakilerin de anlaması için parçanın bu harika icransının sonrasında kopan alkış tufanının ardından sanatçının açıklama yapmasına kadar beklemek gerekecekti. Sanatçı hiç beklenmeyen ve hazırlıksız oldukları bu Mîrkut çağrısını, kendine güvenen bir ekip söz konusu olduğunda hiç de şaşırtıcı olmayacak şekilde bir riske girip çalarak bir fırsata dönüştürmüşlerdi. Böylece hayranlarına müzikte sadece aşina oldukları güvenli yollardan gitmeyebilip, haritasız pusulasız bir müzik ormanına dalabileceklerini göstermişler ve görünen o ki epey takdir de toplamışlardı. 23 Ekim 2023’teki bu olayın basın ve alternatif medya kanallarındaki yankıları bugün rahatlıkla ulaşılabilir durumdadır.
Hatice Korkmaz’ın bu olaydan kendisine, orada olan herkesin anlatmaktan aldığı keyiften daha fazla bir pay çıkarmayacağını siz de bizim kadar biliyorsunuz. Yine de sanatçının kendini gösterme hamlesiyle karşılandığından bir anlam bulmuş bu yanlışlığıyla iyi bir Mîrkut icrasına vesile olmuş olmasından, sonraki süreçte arkadaşlarının konuya her dönmesinde sessiz kalmayı tercih etse de için için mutlu olmuştu.
Hatice Korkmaz 8 Kasım 2023’te yukarıdaki alıntıda haklı bir gururla bahsettiği, bekleyişine eşlik eden sabır duygusunu yine haklı nedenlerle kaybetti ve bir mail daha yazdı. Durumun vehametininin yaşattığı telaştan olacak, şarkıların anonim olmasını pek de umursamadan “şarkıyı bestelemek bile bu kadar uzun sürmemiştir herhalde” diyerek hatanın, ilk başvurunun üzerinden yaklaşık bir hesapla iki yıl gibi uzun bir süre geçmesine rağmen düzeltilmemesine (Unutkan okur için bir hatırlatma: Hatice Yılmaz ses içerikleri sunan bir uygulama olan Spotify'da “Şivan Perwer’in 25. yıl albümü olan Roj û Heyv albümündeki Mirkût şarkısı tıklandığında Koçerê şarkısının çalması” şeklinde tarif edilebilecek bir hatayı gidermeye çalıştı. Beklediği ilk pratik sonucun “Mîrkut” ismi tıklandığında “Mîrkut” şarkısının çalması olduğunu söylemeye herhalde gerek yoktur) “Merhaba Sevgili Spotify Ekibi” diyerek güçlendirdiği ince bir alayla işaret etti. İroni duygusu yüksek olan “Spotify Ekibi” maildeki bu ince alayın sarsıcılığını göremeyecek değildi. Ve yine “Spotify Ekibi” yazıda ironinin “kendine gel” anlamına gelen bir sarsma şaplağı olduğunu bilmiyor olamazdı. Sonrasında olanlardan anlıyoruz bunu. Söz konusu hata anında giderilmekle kalmadı, haberi de yine nezaketle ve mail yoluyla verildi Hatice Korkmaz’a.
Hatice Korkmaz övünmeyi seven bir insan değildi. Bu çabasının hayırlı sonuçlarını, yarattığı büyük dönüşümü, önlediği korkunç tehlikeleri, ortaya çıkardığı güzellikleri sadece kendisinin biliyor olmasını isterdi. Hatta belki kendisinin bile bunu unutmasını isterdi. Bütün bu süreçte olaya yakından tanık olduğumuz ve mütevaziliğinin bu kadar aşırısının bir tür kibre de dönüşebileceğini düşündüğümüzden, biz de Hatice Korkmaz’ı, kendisiyle biraz olsun gurur duyma imkanı vererek bu tür bir tehlikeden korumak üzere ve biraz da teşekkür niyetine yazdık bu açıklamayı.
Saygılarımızla
“Spotify Ekibi”
Comments