Her birimizi tanımlayan ve açığa çıkaran özen
- Aynur Kulak
- 1 gün önce
- 3 dakikada okunur
Aynur Kulak, Todd May’in Özen / Olduğumuz Kişi Üzerine Düşünceler adlı kitabı üzerine yazdı: "Özen ile sevgi ve sevgi felsefesi arasındaki ilişki de ve ahlak/etik arasındaki ilişki de, özen ile politika, siyasi yapılanma, incinebilirliğimiz ve insani olmayan çevre ile kurulan ilişkiler kendimizle kurduğumuz özenli ilişkinin başlangıç noktaları olarak kitap boyunca ele alınıyor."

Çağdaş felsefesinin ve asıl uzmanlık alanı siyaset felsefesinin en önemli temsilcilerinden olan Todd May’in Özen / Olduğumuz Kişi Üzerine Düşünceleri kitabını görür görmez yine çok kıymetli bir kitap okuyacağım ön bilgisi ile çok mutlu oldum. Siyaset felsefesinin klasik yapısını postyapısalcılıkla bir araya getirerek iki metodolojiyi birbiriyle kaynaştıran ve bu çerçevede Foucault, Deleuze ve Lyotard'ın felsefeleri üzerine düşüncelerini postyapısal potada biraraya getiren Todd May hem modern felsefenin gelişimine devam etmesinde hem de çağdaş felsefe adına söyleyebildiği yeni görüşleriyle felsefe tarihinin önemli felsefecileri arasında şimdiden yerini aldı. Özen kitabı ise hem kelime anlamı hem de ele aldığı konuları kapsamında içeriğiyle, hem de alt başlığı esas alınarak düşüncelerimizde yaratacağı yeni açılımlarla çok kıymetli kurgu dışı kitapları arasında.
Özen nedir? Kitap başlar başlamaz sorulan bu ilk soru Todd May’in bu kitabı yazması adına sorduğu ilk basit soru gibi fakat nokta atışı bir soru olarak da kitabın rotası adına önemli. Hepimizin çok iyi bildiği ama uygulamaya gelince örtük bir yapı takip ederek herkesin bir başkası için hayata geçirmekte imtina ederek sadece kendisi için istediği “Özen” son derece insani bir deneyim. Aynı zamanda da insani değil. Todd May Özen’in anlamı ile ilgili ilk bu tespitlerden yola çıkarak bir siyaset felsefecisi olmasının verdiği itkiyle “Özen deneyimlerinin ortaya çıkardığı çağrının büyük ölçüde çeşitli silahlanma çağrıları lehine bir kenara itildiği zamanlarda yaşıyoruz.” diyerek kavram ile ilgili yazabilecek en doğru felsefeci olduğunu göstermiş oluyor.
“Başlangıçta bir ipucu vermek isterim: Özenmek büyük ölçüde her birimizi birey olarak olduğumuz şey yapar. Hatırı sayılır bir şekilde ilerledikçe daha da netleşeceğini umduğum şekillerde her birimizi tanımlar ve açığa çıkarır.”
Özen’in her birimizi tanımladığı –ve daha da önemlisi- “açığa çıkardığı” tespiti ne kadar doğru, öyle değil mi? Todd May’in bu çok önemli tespiti kitabın alt başlığına götürüyor beni: Olduğumuz Kişi Üzerine Düşünceleri. Kim bu olduğumuz kişi ya da olduğumuz kişi olarak kimiz? Bir yandan hep merak ettiğimiz, bir yandan kaçtığımız, cevabını bilmek istemediğimiz, çünkü yüzleşmek istemediğimiz, fakat aslında cevabını çok da iyi bildiğimiz sorular bunlar. Kitabın alt başlığının bu anlamda tam da bahsedilmek istendiği şekilde “Özen’in” ne olması gerektiği konusuyla net ve pürüzsüz bir yerden ilişkilenerek “açığa çıkaran” bir tarafı var.
Todd May’ın Özen ile kurduğu ilişki, kavramı yaşamsal dinamikleri adına anlamlandırarak anlatması, tüm bunları yaparken gerçekleştirdiği müdahaleler ve çok çok önemli bir ayrıntı olarak kavrama karşı takındığı tavır ve kurduğu üslup konuyu onun ele alışının farklarını anlamamız adına çok önemli. Todd May her zamanki gibi Özen konusu odağında tırnak içinde “felsefe yapmayı deneyimliyor.” Yüzde yüz uzmanlaşmış bir felsefeciden ziyade anlamaya çalışmaktan hiç vazgeçmeyeceği bir kavrama dair anlaşılır bir üslup geliştirmeye çalışıyor. Bunun karşılığı tam olarak Özen’dir, Özen’e doğru gidebilecek doğru rotaları oluşturabilmektir, Özen’i genel geçer olandan çıkararak tartışabilmektir.
“Her ne kadar farklı olsalar da özene dair tüm görüşler, onun iki temel ve ilişkili veçhesi olduğu hususunda hemfikirdir. Birincisi, Özen, özen gösterilen nesnenin önemine ilişkin bir duyguyu içerir. Yani, bir şeye özeniyorsanız o şey sizin için önemlidir. Bunu ifade etmenin bir başka yolu da ona değer verdiğinizi söylemektir. Bir şeye özenmenin ona değer vermekle aynı şey olduğunu söyleyebiliriz. Bu şekilde ifade etmekten rahatsız değilim, ancak çoğu durumda “değer vermek” yerine “özen göstermek” terimini tercih ediyorum.”
Todd May insanı tanımlayan şeyin geçici heveslerden ziyade özen gösterdiğimiz şeyler olduğunun altını ısrarla çiziyor. Özendiğimiz şeyler bizi tanımlar, bizi bir şeylere bağlar, bizi açığa çıkarıp ifşa eder ve istikrarlı, sürdürülebilir şekilde bizi dünyaya yönelterek yaşamla ilişkimizi düzenler. Todd May bu rota üzerinden özen ile ilişkisini kurarken “arzu etmek” meselesini de muhteşem bir şekilde özen konusuyla bağdaştırıyor.
“Özen olmasaydı hiçbir arzunun üzerimizde önemli bir etkisi olmazdı. O anda hangi arzunun daha güçlü olduğuna bağlı olarak gelişigüzel bir şekilde bir arzudan diğerine geçerdik. Gördüğümüz gibi özen yaşamımıza istikrar getirir ya da ona bizim için önemli oldukları için diğer daha önemsiz konulara göre öncelikli olan bağlılık temaları sağlar.”
Özen ile sevgi ve sevgi felsefesi arasındaki ilişki de ve ahlak/etik arasındaki ilişki de, özen ile politika, siyasi yapılanma, incinebilirliğimiz ve insani olmayan çevre ile kurulan ilişkiler kendimizle kurduğumuz özenli ilişkinin başlangıç noktaları olarak kitap boyunca ele alınıyor. Ve dahi ekosistem, bitki örtüsü ve hayvanlar, canlı olmayan şeyler ve nesneler tüm bu kapsam çerçevesinde inceleniyor. Kendimiz ve dünya, kendimiz ve öte dünya arasındaki ilişkiler özenin kilometre taşlarıyla örülüyor. Özen, önemseme/ilgilenme/dikkat etme/sevgi duyma çizgisinde bir arada tutulur diyor Todd May ve böylece bir kez daha bu çok özel ve önemli konuda ona hak vermemizi sağlıyor.
Ayrıntı Yayınları Lacivert Kitaplar serisinden yayımlanan Özen / Olduğumuz Kişi Üzerine Düşünceler emeği geçen herkese yayıma hazırlayan Güven Gürkan Öztan nezdinde ve çeviri için de Bekir Aşçı’ya teşekkür ederim.
ÖZEN - OLDUĞUMUZ KİŞİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
Todd May
Ayrıntı Yayınları, 2025
Çeviri: Bekir Aşçı
Tür: Felsefe
144 s.
Comments