Evini kaybetmiş bir kedi size sesleniyor: Selam, ben Kitty
Nagihan Kahraman, Mirjam Pressler'in bir kedinin gözünden yaşama savaşın yıkımına değindiği kitabı, Selam Ben Kitty üzerine yazdı.
Kedilerin evi olur mu? Elbette, neden olmasın? Peki ya evinden ayrılmak zorunda kalan bir kedi ne yapar? Nasıl hayatta kalır? Evinden ayrılmak ve kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan bir kediyle karşılaşsanız ne yapardınız? Ben karşılaştım, hem de bir kitap sâyesinde. Bu kedinin adı Kitty. Onunla sizin de tanışmanızı çok isterim. Sahibi ile mutlu mesut yaşarken bir anda yaşlı Emma'nın hastalığı yüzünden evde kalması imkansız hâle gelir. Böylece bugüne kadar hiç bilmediği gerçeklerle karşı karşıya kalır. İlk fark ettiği şey çevredeki kedilerin kendisi kadar şanslı olmadığı ve onların evlerinin sokaklar olduğu olur.
Mirjam Pressler, otuzdan fazla çocuk ve genç kitabı olan Alman bir yazar. Şimdiye kadar kitaplarıyla Olderburger Gençlik Kitapları Ödülü, Alman Kitap Ödülü, Alman Gençlik Kitap Ödülleri gibi birçok ödüle layık görülmüş. Ayrıca kendisinin çeviri çalışmaları da var. Bizde de yazarın daha önceden yayımlanmış Acı Çikolata, Mucize Torbaları ve Haydi Konuş Artık gibi kitapları hâlen mevcut. Geçtiğimiz günlerde de Genç Timaş'tan "2018'in En İyi Almanca Kitabı" adayı Selam, Ben Kitty yayımlandı. Yukarıda bahsettiğim üzere bu kitap bir kedi üzerinden hayatta kalma mücadelesini, hayatını devam ettirebilmenin yollarını anlatıyor genç okurlara. Emekli öğretmen Emma, Kitty'i daha minicik bir bebekken bulur ve onu zor durumda kalmaktan kurtarır. Ona evini ve kucağını açar. Kitty, ailesini bile hatırlamayacak kadar küçüktür, onu dışarıda kalıp ölmekten kurtaran bu yaşlı kadınla birlikte yaşamaya başlar. Başka bir açıdan bakacak olursak aslında Kitty de Emma'yı sahiplenir. İki yaşına gelene kadar yaşlı kadın ona insanlar gibi konuşmayı öğretir. Kafiyeli şiirler bile yazarlar birlikte. Ancak hayatın ne getireceği belli değildir. Yaşlı ve hasta bu kadın bir gün kendi evine veda etmek durumunda kalır.Barınak denen hayvan hapishanelerine gitmemekte kararlı olan Kitty de düşer sokağa. Hayatı şimdiye kadar pamuklara sarılı şekilde geçen bir kedi sokaktaki hayatla karşılaşınca nasıl bir yol izleyecektir?
Bu kitap çaresiz bir kedinin hayatta kalma mücadelesini anlatmıyor sadece. Arkadaşlığın, dostluğun ve sevginin önemi de vurgulanıyor sık sık. Yaşlılığın, hastalığın herkesi vurabileceği ve gençliğin yerinde kalmayacağı da bir diğer işlenen konu. Ayrıca biraz daha genel ve evrensel konulara da değinilmiş. Mesela ülkelerindeki savaş sebebiyle başka yere göçmek zorunda kalan kedileri de görüyoruz kitabın içinde. Kitty bu konulara zamanında Emma ile yaptığı konuşmalardan aşina hep. Savaşın kötülüğüne ve yıkıcılığına dair Emma'nın şu sözlerini hatırlıyor: "Çünkü bazı gruplar diğer gruplarla birlikte yaşamak istemiyorlar. Çünkü birbirlerinden nefret ediyorlar. Savaş bir kere başladıktan sonra da artık kimse asıl sebebi bilmiyor. İnsanlar birbirlerine saldırıyor ve silahlarla ateş ediyor, bombalar atıyor ve bir sürü masum ölüyor."(s.125) Kitty'nin yeni hayatındaki en önemli arkadaşlarından biri de filozof ruhlu Bruno. O da Kitty gibi bir kedi ve buldukları her fırsatta hayata dair derin konuşmalar yapıyorlar. Bir noktadan sonra Bruno'nun anlattıklarını okumak ayrıca bir keyif veriyor okura. Bütün bunlar olurken Kitty yeniden sıcak ve güvenilir bir evin hasretini çekmeye başlıyor çünkü havalar soğuduğunda sıcak bir yuvaya ihtiyacı olacak. Hayat onu yeniden güvenilir ve sevgi dolu insanlarla karşılaştıracak mı? Merakla ve duygu yüklü bir şekilde okuyoruz kitabı son sayfalarına değin. Yetişkin okurların da minik okurların da keyifle okuyacağı ve hayata dair derin düşüncelere kapılacakları etkileyici bir kitap bu. Evet, her yetişkin kedi ikinci hatta üçüncü şansı hak eder. Kitty'nin de bu şansı olacak mı dersiniz?
SELAM BEN KITTY
Mirjam Pressler
Genç Timaş, 2022
Çeviri: Ebrar Karadeniz
192 s.
Comments