Keşke her zaman ve tüm tarih için “yaşamak da bulaşıcı olsa”
Şair ve yazar Hakan İşcen'in karantina sürecinde gün gün tutulan notları Yaşamak da Bulaşıcı Olsa adıyla kitabında toplandı.
"Adeta bir felaketler çağındayız. Milletçe yaşadığımız Deprem felaketlerinden önce yüz yılda bir yaşanacak çapta bir pandemi dünyayı kasıp kavurdu. 640 milyon insan bu virüsle tanıştı ve maalesef 6,5 milyondan fazla insan hayatını kaybetti. Türkiye’de sadece bu salgın kaynaklı resmi ölüm rakamları 100 bini çoktan geçti. Peki her şey bitti mi?..
Ne yazık ki hayır! Salgınla ilgili pek çok tartışma, gerek aşıların yararı veya virüsün vücutta bıraktığı etkiler bağlamında hâlâ aynı canlılıkta dünya gündeminde devam ediyor.
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ve olmamalı da! Bu dönemde bizce yeteri kadar öne çıkarılmayan bir konu da, salgının pik yaptığı o dönemde tüm dünyada ve ülkemizde sağlık emekçilerinin gösterdiği “cansiperane” özveridir. Maalesef ülkemizde de yüzlerce sağlık çalışanı bu mücadele sırasında hayatını kaybetmiştir. Bizler evde hangi diziyi seyredeceğiz tartışmaları yaparken, dışarıda dolaşamamaktan şikâyet ederken, onlar günlerce evlerine gidememiş, izin yapmaları dahi engellenmiş, günlerce çocuklarını ve yakınlarını görememişlerdir."
“İlk hastaydı.
Ne şanslı ki, vizitine Cemil Hoca geldi.
Zehri ciğerinden söküp alıp can verdi ona.
Hem ona hem toprağa.”
“Yaşamak da Bulaşıcı Olsa” toplumsal bellek yaratmak adına tarihe düşülen şiirsel bir kayıt olarak, şimdiden gelecek kuşaklar için yerini almıştır. Aynı zamanda yaşadığımız tüm bu felaketler sırasında hayatını kaybeden ve savaşan tüm sağlık emekçileri için bir saygı duruş, içten bir selamlamadır.
“İstanköylü Hipokrat,
Gökova semalarından bakıyorsa Anadolu’ya
talebeleriyle gurur duyuyor olmalı:
O kadim yemin
bu sinsi düşman karşısında dahi
bu topraklarda asla bozulmadı…”
YAŞAMAK DA BULAŞICI OLSA
Hakan İşcen
Simurg Art Yayınları, 2023
86 s.
Comments