“Kalbini kırdığın sert konuşur.”
Neslihan Bağlaç yazdı: "Zellenbur’un Sıradan Bir Günü, Metin Nart’ın 2022 yılında İthaki Yayınları’ndan çıkan ilk öykü kitabı. Kitap, üzerine titizlikle düşünülmüş, zekice kurgulanmış, ironik bir dille yazılmış dokuz öyküden oluşuyor."
“Kalbini kırdığın sert konuşur.”
Kitap, Kül Tablası adlı ilk öyküsüyle, gayet dramatik bir konunun esprili dille anlatımı sayesinde okuru içine çekmeyi başarıyor. Aynı zamanda daha ilk satırlarından itibaren, yazarın güçlü gözlem yeteneğini de ortaya koyuyor bu öykü. Mizahi bir üslupla başlayan öyküler, ilerledikçe derinleşiyor. İlk öyküler okurun zihnine ısınma turları attırırken, ilerledikçe jimnastiğe dönüşüyor. Süslü cümlelerden uzak durarak, atmosfere göre şive kullanımını dozunda ve betimlemeleri yerinde yaparak, sonuna kadar açık nükteli bir sesle yazmış öykülerini yazar.
“Bir lahavle bir euzibillah çektiler. ‘Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azim- Euzubillahi mineşşeytanirracim.’ Kâfurun kokusu, Allah’ın adı, Zellenbur sıkıştı, böğürdü, daha fazla dayanamadı, arkaya kaçtı. Arka camdan dışarı, ön camdan tekrar içeri.” (s.21)
Şeytan bu… besmeleyle kapıdan kovarsın, mızrağıyla bacadan girer, dürter de dürter. Peki, şeytan mıdır insanı dürten, yoksa insan mıdır şeytanı kötü düşüncelerine dahil eden? Kötülükten beslenmeye alışan, kurnazlığı kendine yol edinmiş her insan tabii ki günün sonunda şeytanı suçuna ortak eder. Tam da bu doğrultuda; şeytana uydum, şeytan aklımı çeldi diyebilecek, şeytana pabucunu ters giydirecek planlar yapan insanların anatomisini çıkarıyor kitabında Metin Nart ve “Dikkatli bakarsan şeytan ayrıntıda gizlidir!” diye fısıldıyor okurun kulağına. Kurnaz insanın zihninde yolculuğa davet eden bu öyküler, gündelik üslubu sayesinde okurun empati kurmasını daha da kolaylaştırıyor.
“Hatıralar gerçekte yaşadıkların değil, uydurduklarındır.”
Kitapta çokça Kemal Koton ismiyle karşılaşılıyor. Her öyküde Kemal Koton’dan bir epigraf paylaşıyor yazar. Tabii okurun da, kim bu Kemal Koton deyip, kendini bu ismi araştırırken bulması kuvvetle muhtemel. Ama bunun nafile bir çaba olduğunu belirtmek isterim çünkü bu ismin sırrı kitabın sonunda saklı ve ancak okuyanlar bu sırra ulaşabilir.
“Sahile demir atmış şu hurda tekneler var ya, denize açılmayı çoktan unutmuşlardır. Dalgalar olmasa denizi bile hatırlayamazlardı. Metruk görüntüleri ürkütücü fakat onların da bir gayesi var. Gece balıkçılara, gündüz evsizlere barınak olurlar. En yenisi bir yüz yıllık vardır. Dilleri olsa neler anlatırlardı kim bilir. Sense kalkmış, daha birkaç yıllık ömrünle, yorulduğundan, yıprandığından bahsediyorsun! Hay babam vay…” (s.96)
Postmodern tarz ve üstkurmaca tekniklerinin kullanıldığı kitapta; Yanlış Anlaşılan Masumiyet, Arabacı Meyhanesi, Sahile Demir Atmış Şu Hurda Tekneler Var Ya, Denize Açılmayı Çoktan Unutmuşlardır adlı öyküler, bu anlatım tarzlarının öncülüğünü yapıyor. Özellikle Yanlış Anlaşılan Masumiyet, Orhan Pamuk eserleri ve eserlerindeki karakterleriyle kurgu içinde kurgu sunan bir öykü. Düşündürürken gülümsetmeyi ihmal etmeyen yazar, aynı zamanda yazma gönüllülerine de kılavuzluk etmiş oluyor kitabıyla.
Metin Nart, izahı olmayan şeylerin mizahı olur düşüncesiyle kaleme aldığı öykülerinde, mizahın hafife alınmayacak etkileyiciliğini ortaya koyuyor. Zellenbur’un Sıradan Bir Günü, melankoliyle beslenen edebiyat dünyasına gönderilmiş bir gülümseme…
Keyifli okumalar.
ZELLENBUR'UN SIRADAN BİR GÜNÜ
Metin Nart
İthaki Yayınları, 2022
Tür: Öykü
128 s.
Comments